
İşçi Tazminatı Davası Nedir?
Günümüzde işçilerin hakları İş Kanunu kapsamında birçok madde ve yasa uyarınca belirlenmiş ve davalar sonucunda da kayıpları güvence altına alınmıştır. Tazminat ve iş hukukuna karşıt olarak birçok insanın ilk aklına gelen kavram kıdem olmaktadır. Peki, işçi tazminatı davası nedir? İş kazaları, hastalıklar, maddi ve manevi kayıpların mahkemece işçilerin lehine olduğu durumlarda işçiler tazminat almaya hak kazanırlar.
İş Hukukuna dayalı tazminat davalarının açılmasıyla birlikte bu alanda uzman avukatlar işçiye eşlik etmektedir. İşçi hakları ve hukukuna dair bilgilendirmeler yapılır. İşçinin gereksinimleri oranında dava açılır ve sonuçlanması beklenir. Ülkemizde işçi tazminatları konusunda profesyonel hizmet veren birçok hukuk bürosu avukatları bulunmaktadır. Şeffaf ve bağımsız avukatlık ilke ve ideallerine bağlı bir çalışma ve çabanın ürünü olarak işçinin maddi ve manevi haklarını iade etmek adına davayı yürütmekle yükümlüdürler.
İşçi Tazminat Davası Nasıl Açılır?
İşçilerin haklarını yasal güvenceler çerçevesinde elde etmesi için tazminat davaları sıklıkla başvurulan duruşmalardır. Danışmanlık hizmetleri ve avukat eşliğinde tazminat detayları ve istekler karşılıklı olarak görüşülerek yasal bir zemine oturtulur. İşçinin işten atılması, kaza geçirmesi, haksızlığa uğraması ve maddi-manevi zarara uğraması gibi durumlarda bu davalar büyük bir önem arz etmektedir.
İşçi tazminat davası nasıl açılır? Öncelikle işçinin haklı gerekçeleri üzerinde inceleme yapılır ve ortaya çıkan kanıtlarla birlikte işverene karşı dava açılmaktadır. Bu konuda her işçinin avukatlık hizmetlerinden yararlanmaları da kaçınılmaz olacaktır. Davanın verimli bir sonuca ulaşması ve hatta kazanılması doğru, ilkeli ve titiz bir çalışmanın ürünü olacaktır. Bu nedenle her işçinin profesyonel hukuk çalışanlarından destek alması tazminat davaları için olmazsa olmazlar arasında yerini alacaktır.
İşçi Alacağı Davası Nerede Açılır?
İş Mahkemeleri özel mahkeme vasfıyla iş davalarına bakmakta ve işçilerin tazminat davalarına ev sahipliği yapmaktadır. İşçi alacağı davası nerede açılır? Sorusuna da yanıt olarak İş Mahkemelerinde ve işveren arasındaki anlaşmazlıkların yanı sıra tazminat talepleri gerçekleşmektedir. İş mahkemelerinin 7036 sayılı İş Kanununda yer alan görevlerine değinecek olursak eğer;
- İş kazası davalarında,
- İşçi tarafından açılan ihbar tazminatı ve kıdem tazminatı davalarında,
- Emeklilik, iş kazaları, hizmet tespiti davalarında,
- Yıllık izin, fazla mesai ve ücretlerin ödenmemesi benzeri durumlarda İş Mahkemeleri devreye girmektedir.
İşçinin işvereni ile anlaşarak dava sürecini mahkemeye taşımadan çözmesi de mümkündür. Arabuluculuk hizmetlerinden yararlanarak işverenle anlaşma sağlanabilmektedir. Uyuşmazlık yaşanması durumunda işçinin görüşme detaylarını ve iş sürecini tutanaklara geçirip mahkemeye dava açma hakkını kullanacağını da eklemeliyiz. Mahkemelerin işverenin yerleşim yeri ya da işin güncel yapıldığı yerde gerçekleşmesi mümkündür. Davanın nerede gerçekleşmesi gerektiğine dair işçinin yazılı metinle işçinin işini yaptığı yer veya işverenin ikamet ettiği yeri gösterebildiği bilinmelidir. İşçi davalarındaki tüm yetkinin kamu düzenine ait olması sebebiyle hatalı ve yanlış mahkeme tercihlerinin incelenerek reddedilmesi mümkündür.
İşçi Tazminat Davasında Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?
İşçi tazminatı denildiği zaman İş Hukuku tazminat türlerini incelemek gerekiyor. Avukatların yönlendirmelerinin artı değer katkısı olmasının yanı sıra özellikle tazminat davası yükümlüsü işçilerin bazı detaylardan haberdar olması son derece gereklidir. İhbar tazminatlarının davalara konu olmasının yanı sıra fazla mesai ücretine dair davalarda işçileri ilgilendiren önemli duruşma detaylarını içerisinde barındırır. Başta kıdem tazminatı olmak üzere iş tazminatı davalarında profesyonel avukatlardan hizmet alarak gerekli maddi, manevi kayıplarınızı telafi edebilir ve işvereninize karşı tazminat davalarını kazanabilirsiniz.
İşçi Kazaları Maddi Ve Manevi Tazminat Davaları Süreci Nasıl İşler?
Özellikle ülkemizde en fazla görülen davalar ihbar ve kıdem şeklinde kendisini göstermektedir. İş kazalarında meydana gelebilecek maddi yüklerin giderilmesi, manevi noktadan yaşanabilecek sorunların çözülmesi için tazminat davaları büyük bir gereklilik olarak kendisini göstermektedir. Yaralanma ya da ölümle sonuçlanan iş kazalarının bedeli ağır olmakla birlikte, vefat eden işçinin aile yakınları maddi ve manevi hüsranla karşılaşabilmektedir. Bu ve benzeri vefat durumunda ölen işçinin akraba ve yakınları tazminat davalarına başvurabilmekte ve oluşan zararın temini istenmektedir. İşçi ölüm tazminatı İş Hukuku kapsamında vefat eden işçini aile ve yakınlarını maddi güvence altına alan hakları ile tazminat davalarında önemli bir avantaj sağlamaktadır.
İşçi Kıdem Tazminatı Davaları Nasıl Açılır?
Kıdem tazminatının doğru hesaplanabilmesi için avukat bürolarında profesyonel kişilerden yardım almanız oldukça önemlidir. Özellikle iş sürecindeki detayların toparlanması, işveren hakkında iddianame hazırlanması ve davanın kazanılmasında hukuk çalışanlarının büyük bir rolü olmaktadır. İşçilerin kıdem tazminatı davası açması için SGK üzerinden bildirilmiş primlerin teker teker değerlendirilmesi gerekmektedir. İşçi statüsündeki görevi ve kıdemi de detaylandırılarak talep edilen ücretin avukatlarca düzenlenmesi bir zorunluluk olarak kendisini göstermektedir. İşçi kıdem tazminatı için prim hesaplamaları titiz ve özenli bir şekilde yapılmalıdır. İşçinin son aldığı maaş üzerinden bir değerlendirmeye ek olarak taleplerini doğru bir şekilde iletmesi önemlidir.
Kıdem tazminatı sürecinin İş Hukuku kapsamında ilerlediği ve pek çok aşamadan geçtiği bilinmelidir. Bir işçinin kıdem tazminatına hak kazanması için bazı şartları yerine getirmesi gerekir. Bir örnek olarak;
- Asgari çalışma süresinin 1 yıl olması,
- İşçinin işyeri değişikliği göz önüne alınarak 6 gün içinde tazminatın istenmesi koşulu gösterilebilir.
Kıdem tazminatı işlemlerinin öncelik olarak iş süresi hesaplamalarıyla şekillendiğini söyleyebiliriz. Aynı zamanda net bir tutar belirlenerek işverenin tazminatı ödemesi hükmü temel alınmalıdır. İşçi kıdem tazminatlarındaki davaların kademeli olarak ilerlediğini ve delillerin yeterli olduğu ölçüde de hızlı bir şekilde sonuçlandığını ekleyebiliriz.
İşçi Alacağı Davası Ne Kadar Sürer?
İşveren ve işçi arasında yaşanabilecek anlaşmazlık ve ihtilafların çözüm noktası İş Mahkemeleridir. Özel ihtisas mahkemeleri olarak da bilinen İş Mahkemeleri her ilçede bulunmadığı için yerini Asli Hukuk Mahkemelerine bırakabilmektedir. İşveren ve işçi arasındaki uyuşmazlıkların giderilmesi ve iş kanunlarının hakkıyla yerine getirilmesi ile ilgili davalara bakan İş Mahkemelerinin her iki tarafın hak ve taleplerine adil bir şekilde yaklaştığı bilinmektedir.
İşçi alacağı davası ne kadar sürer? Sorusuna karşılık davacının inceleme ve değerlendirmelerinin kusursuz olması, delillerin ve belgelerin toparlanması, profesyonel avukatlarla çalışması gibi artı değerlerle kısa sürede sonuçlanması mümkündür. İşçinin ihbar ve kıdeme dair alacaklarının yanı sıra iş sözleşme fesihleri, iş kazası dolayısıyla tazminat istekleri İş Mahkemelerinde görülmektedir.
Mahkeme sürecine tekabül etmeksizin her işçinin arabuluculuk sisteminden yararlanarak işverenle anlaşma yapması mümkündür. Aynı zamanda iş davalarına arabuluculuk şartı getirilmesi de bir zorunluluk olarak anlaşma yükümlülüğü sunmaktadır. İşverenle arabuluculuk noktasında anlaşılmadığı takdirde görüşmenin dökümünü yaparak mahkemeye başvurulabilmektedir.
İş Mahkemelerinin işveren ve işçi arasında gerçekleşecek davaları Adalet Bakanlığı tarafından 540 gün ortalama süresince belirlenmiştir. İlk derece mahkemeleri özelinde bir hedef süresi olarak belirtilen bu davalar İş Mahkemelerinin vereceği hükümle sonuçlanmaktadır. Ancak Yargıtay ve İstinaf süreçlerinin bu süreye dahil olmadığını eklememiz gerekiyor. İş davalarının ülkemizde 4 ile 18 ay arasında sonuçlandığı bilinmektedir. İlk derece mahkemeleri için geçerli olan bu sürenin istinaf ve Yargıtay süreçleri ile birlikte 3 ile 4 yıla kadar uzayabileceğinin de altını çizmeliyiz.