TAKSİTLİ SATIŞ SÖZLEŞMELERİ

TAKSİTLİ SATIŞ SÖZLEŞMELERİ

TAKSİTLİ SATIŞ SÖZLEŞMELERİ

 

 

 

            Geçmişte olduğu gibi bazı satış işlemleri tek seferlik ödemede taksitli şekilde ödemeler şeklinde olabilmektedir. Bu konuda Kanun Koyucu dikkat ederek Türk Borçlar Kanunu’nda ilgili hükümleri getirmiştir.

           

            Bu konuda ilk olarak bilinmesi gereken konu taksitli satış gündeme geldiği zaman satış sözleşmesinin konusunu bir taşınır eşya oluşturmaktadır.

 

            Taşınır eşya sözleşme kurulduktan sonra alıcıya intikal ettirilmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken unsur mülkiyet değil eşya zilyetliği geçirilmektedir. Mülkiyet devredilmeden de eşya teslim edilebilmektedir.

 

            Taksit konusunda bir diğer önemli husus kanunun açık emri karşısında taksit sayısı en az iki olmalıdır. Fakat taksitlerin miktarları konusunda eşitlik olması gerekmemektedir.

 

            Taksitlerin ne şekilde ödeneceği ise belirli sınırlamalara tabii tutulmuştur. Satış bedelinin onda biri en az olarak satıcıya teslim anında verilmesi gerekir. Geri kalan miktarlar ise üç yıl içerisinde taksitler halinde tarafların kararlaştırdığı şekilde ödenebilmektedir. Eğer ilk taksit verilmezse alıcı tarafından, satıcı sözleşmeden dönebilmektedir. Eğer geri kalan taksitlerde temerrüt durumu olursa satıcı tüm taksitlerin ödenmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir. Fakat bunun olabilmesi için satıcının bu hakkını saklı tutması gereklidir. Fakat aşağıda Yargıtay kararında da görüleceği üzere satıcının alıcıya 15 günlük süre vermesi zorunludur.

           

            Sözleşmeler Türk Borçlar Kanunu’nun genel hükümlerine bakıldığında yazılı olma zorunluluğu olmasa bile taksitli satış sözleşmelerinin yazılı olarak kurulması zorunludur. Ticari işlerde ise yazılı unsurlarda bulunması gereken hususlar kanunda belirtilmiştir. Bunlar olmadan yazılı şekilde kurulsa dahi geçerli olmayacaktır.

           

            Alıcı eğer tüketici ise taksitli satış sözleşmelerinde 7 günlük cayma hakkına sahip olduğu önemli bir husustur. Bu konuda herhangi bir mazeret göstermesine gerek yoktur.

 

YARGITAY KARARI

            Konuyla alakalı Yargıtay Kararı aşağıda bulunmaktadır:

19. Hukuk Dairesi 2015/6950 E. , 2015/16362 K.
 

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalılar alıcı ... ile vekili ...’ya mülkiyetin saklı tutulması kaydıyla satış sözleşmesi ile araç sattığını, zilyedliğin davalılara devredilerek teslim edildiğini, satış bedelinden kalan borcun ödenmesi hususunda senet düzenlendiği ancak bakiye borcun vadesinde ödenmediğini ileri sürerek mülkiyeti muhafaza kaydıyla yapılan satış sözleşmesinin feshine, aracın davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 
Davalı ... davaya cevap vermemiştir.
Davalı ..., dava konusu olan aracı davacıdan eşinin vekaletiyle aldığının doğru oduğunu, senetleri süresinde ödeyemediklerini, ödeyeceklerini belirterek davanın reddini istemiştir. 
Mahkemece, taraflar arasında imzalanan satış sözleşmesi incelendiğinde, satış bedeli olan 11.000,00 TL’nin 1.000,00 TL’nin peşin ödendiği, kalan miktardan 5.000,00 TL’sinin 21/06/2014, 5.000,00 TL’sinin 21/07/2014 tarihinde ödeneceğinin kararlaştırıldığının görüldüğü, bu haliyle taraflar arasında imzalanan sözleşmenin mülkiyeti muhafaza kaydını ihtiva eden BK’nın 253 ve devamı maddelerinde düzenlenen taksitle satım sözleşmesi niteliğinde olduğu, BK’nın 259/son fıkrasına göre satıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanmadan önce alıcıya en az 15 günlük bir süre tanıması zorunlu olduğu, somut olayda, satıcı tarafından alıcıya gönderilen ihtarnamede alıcıya 15 günlük bir süre tanınmadığı, davalı ... sözleşmenin tarafı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 
2- Davacı satıcı, davalıya sattığı ticari aracın bedelinin kısmen ödenmediğini belirterek sözleşmenin feshi ile aracın iadesini istemiştir. Dava konusu aracın 21/05/2014 tarihinde resmi satışı yapılarak aracın davalı alıcı adına tescili yapılarak resmi satış işleminin gerçekleştiği, ayrıca araç üzerinde mülkiyetin muhafazası şeklinde rehin hakkı tesis edildiği, araç bedelinin ödenmesi konusunda yanlar arasında ödeme vadeleri belirtilen ödeme planı yapıldığı dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. Ticari aracın satış işlemi tescil ile gerçekleştiğinden davacı satıcının alacağı satış bedeline dönüşmüştür. Ödenmeyen satış bedeli için icra yoluyla tahsilat yapılabilir. Bu husus, sözleşmenin feshini ve aracın iadesini gerektirmediğinden davanın reddine karar verilmesi sonuç itibariyle doğru olduğundan mahkeme kararının gerekçesinin düzelterek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. 
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle sonuç itibariyle doğru olan kararın gerekçesi değiştirilerek DÜZELTEREK ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 07/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.


 

 

İLGİLİ MEVZUAT HÜKÜMLERİ

Türk Borçlar Kanunu’nun ilgili hükümlerine bakıldığında:

MADDE 253- Taksitle satış, satıcının, satılan taşınırı alıcıya satış bedelinin

ödenmesinden önce teslim etmeyi, alıcının da satış bedelini kısım kısım ödemeyi üstlendikleri

satıştır.

Taksitle satış sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz.

Malın satıcının ticari faaliyeti kapsamında satılması hâlinde, sözleşmede aşağıdaki

hususlar belirtilir:

1. Tarafların adı ve yerleşim yeri.

2. Satışın konusu.

3. Satılanın peşin satış bedeli.

4. Taksitle ödeme sebebiyle belirtilecek ilave bedel.

5. Toplam satış bedeli.

6. Alıcının nakden veya aynen üstlendiği diğer bütün edimler.

7. Peşinat ve taksitlerin tutarı ile vadesi ve ikiden az olmamak üzere taksit sayısı.

8. Alıcının yedi gün içinde sözleşme yapılması konusundaki irade açıklamasını geri alma

hakkı.

9. Öngörülmüşse, mülkiyetin saklı tutulmasına veya satış bedeli alacağının devrine ilişkin

anlaşma kayıtları.

10. Temerrüt veya vadenin ertelenmesi durumunda, yasal faiz oranının yüzde otuz

fazlasını geçmemek üzere ödenecek faiz.

11. Sözleşmenin kurulduğu yer ve tarih.

MADDE 254- Ayırt etme gücüne sahip bir küçük veya kısıtlı tarafından yapılmış olan taksitle satış sözleşmesinin geçerliliği, yasal temsilcinin yazılı rızasına bağlıdır. Bu durumda rızanın, en geç sözleşmenin kurulduğu anda verilmiş olması gerekir.

MADDE 255- Taksitle satış sözleşmesi, alıcı bakımından, taraflarca imzalanmış sözleşmenin bir nüshasının eline geçmesinden yedi gün sonra hüküm ve sonuçlarını doğurur.

Alıcı, bu süre içinde irade açıklamasını geri aldığını satıcıya yazılı olarak bildirebilir. Bu haktan

önceden feragat edilemez. Geri alma bildiriminin sürenin son gününde postaya verilmiş olması,sonuç doğurması için yeterlidir.

Satıcı geri alma süresi içinde malı alıcıya devretmişse alıcı, malı ancak olağan bir gözden

geçirmenin gerektirdiği ölçüde kullanabilir; aksi takdirde sözleşme hüküm ve sonuçlarını

doğurmuş olur.

Alıcının geri alma hakkını kullanması hâlinde, kendisinden cayma parası istenemez.

MADDE 256- Alıcı, peşin satış bedelinin en az onda birini en geç teslim anında peşin olarak, satış bedelinin geri kalan kısmını da sözleşmenin kurulmasını izleyen üç yıl içinde ödemekle yükümlüdür.

Cumhurbaşkanı, satılanın türüne göre peşinat miktarı ile yasal ödeme sürelerini yarıya kadar indirebileceği gibi, iki katına kadar çıkartabilir.

Kanunda belirlenen asgari peşinatı tamamen almaksızın, satılanı alıcıya devreden satıcı, peşinatın ödenmeyen kısmı üzerinde istem hakkını kaybeder.

Peşinattan vazgeçilmesi karşılığında, satış bedelinde yapılacak artırma hükümsüzdür.

MADDE 257- Alıcı, satıcının taksitle satıştan doğan alacağı ile kendisinin satıcıdan olan alacağını takas etme hakkından önceden feragat edemez.

Alacağın devredilmesi durumunda alıcının, satış bedeli alacağına ilişkin def’ileri sınırlanamaz ve ortadan kaldırılamaz.

MADDE 258- Taksit borcu kambiyo senedine bağlanmış olmadıkça, alıcı satış bedelinin kalan kısmını her zaman bir defada ödeyerek borcundan kurtulabilir. Bu durumda, peşin satış bedeline ilave edilen bedelin ödenmemiş taksitlere isabet eden kısmı, yarısından az olmamak üzere ödeme süresinin kısaltılmasına uygun olarak indirilir.

MADDE 259- Alıcı peşinatı ödemede temerrüde düşerse satıcı, sadece peşinatı isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir.

Alıcı taksitleri ödemede temerrüde düşerse satıcı, muaccel olmuş taksitlerin veya geri kalan satış bedelinin tamamının bir defada ödenmesini isteyebilir ya da sözleşmeden dönebilir. Satıcının geri kalan satış bedelinin tamamını isteyebilmesi veya sözleşmeden dönebilmesi, ancak bu hakkı açık biçimde saklı tutmuş olmasına ve alıcının kararlaştırılan satış bedelinin en az onda birini oluşturan ve birbirini izleyen en az iki taksidi veya en az dörtte birini oluşturan bir taksidi ya da en son taksidi ödemede temerrüde düşmüş olmasına bağlıdır. Ancak, satıcının dönme dolayısıyla isteyebileceği miktar, ödenmiş olan taksitler tutarına eşit veya daha fazla ise satıcı sözleşmeden dönemez.

Satıcı, satış bedelinin geri kalan kısmının tamamen ödenmesini isteme veya sözleşmeden dönme haklarını kullanmadan önce, alıcıya en az onbeş günlük bir süre tanımak zorundadır.

MADDE 260- Satıcı, alıcının taksitleri ödemede temerrüde düşmesi sebebiyle satılanın alıcıya devrinden sonra sözleşmeden dönerse, her iki taraf aldığını geri vermekle yükümlüdür. Satıcı, ayrıca hakkaniyete uygun bir kullanım bedeli ve satılanın olağandışı kullanılması sebebiyle değerinin azalması hâlinde tazminat da isteyebilir. Ancak satıcı, sözleşme zamanında ifa edilmiş olsaydı elde edecek olduğundan fazlasını isteyemez.

Satıcı, alıcının peşinatı ödemede temerrüde düşmesi yüzünden satılanın devrinden önce sözleşmeden dönerse, alıcıdan sadece ödenmeyen peşinat üzerinden, sözleşmeden döndüğü tarihe kadar işleyecek yasal faiz ile sözleşmenin kurulmasından sonra, satılanın uğramış olduğu değer kaybı sebebiyle tazminat isteyebilir. Ceza koşulu kararlaştırılmışsa, peşin satış bedelinin yüzde onunu aşamaz.

MADDE 261- Hâkim, temerrüde düşen alıcının borçlarını ödeyeceği konusunda güvence vermesi ve satıcının da bu yeni düzenleme dolayısıyla herhangi bir zararının söz konusu olmaması koşuluyla, alıcıya ödeme kolaylıkları sağlayabilir ve satıcının satılanı geri almasını yasaklayabilir.

MADDE 262- Yerleşim yeri Türkiye’de olan alıcı, tarafı olduğu taksitle satış sözleşmesinden doğacak uyuşmazlıklar konusunda, yerleşim yerindeki mahkemenin yetkisinden önceden feragat edemeyeceği gibi, tahkim sözleşmesi de yapamaz.

MADDE 263- Taksitle satışa ilişkin hükümler, aynı ekonomik amaçla yapılan işlemlere de uygulanır.

Bir taşınırı edinme amacıyla yapılan ödünç sözleşmelerinde satıcının, mülkiyeti saklı tutma kaydı ile birlikte veya bundan bağımsız olarak satış bedeli alacağını ödünç verene devretmesi veya satıcı ile ödünç verenin başka surette anlaşarak, alıcının satış bedelini daha sonra taksitler hâlinde ödemek üzere malın teslimini sağlamaları durumunda, taksitle satışa ilişkin hükümler kıyas yoluyla uygulanır. Ödünç sözleşmesinde, taksitle satış sözleşmelerine konulması zorunlu olan hususların yer alması şarttır. Ancak, bunlardan peşin satış bedeli ile toplam satış bedeli yerine, ödünç alınan miktar ile ödünç verene ödenecek toplam ödünç miktarı gösterilir.

Peşin satışla bağlantılı taksitle ödünç sözleşmelerinde, ödünç verene, yasal asgari peşinatın ödenmiş ve peşin satış bedelinin ödünç sözleşmesinin yapılması sırasında herhangi bir ilave yapılmaksızın tamamen karşılanmış olması hâlinde, taksitle satışa ilişkin hükümler uygulanmaz.

Alıcının tacir sıfatıyla hareket ettiği veya malın bir ticari işletmenin ihtiyacı için ya da meslekî amaçlarla satın alınması durumunda, taksitle satışa ilişkin hükümlerden sadece 259 uncu maddenin ikinci fıkrası, 260 ıncı maddenin birinci fıkrası ve 261 inci maddesi hükümleri uygulanır.

 

 

HİZMETLERİMİZ VE İLETİŞİM

 

Kocaeli-İzmit’te bulunan Polatoğlu Hukuk Bürosu olarak müvekkillerimize taksitli satış sözleşmeleri, ön ödemeli satış sözleşmeleri konuları başta olmak üzere hukukun her alanında hizmet vermekteyiz. Daha detaylı bilgi edinmek için Polatoğlu Hukuk Bürosu’nu ziyaret edebilir veya iletişim bölümünden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Bu sitede yer alan tüm makaleler ve içerikler Polatoğlu Hukuk Bürosuna ait olup, izinsiz şekilde kopyalanması, çoğaltılması ve dağıtılması halinde yasal yollara başvurulacaktır.

 

 


Konu ile ilgili diğer Uzmanlıklar