Ticaret Bakanlığı, Covid-19 salgını nedeniyle sermaye şirketlerinin öz kaynaklarını korumayı amaçlayan yeni bir düzenleme getirmiştir. Bakanlık yazısı 31.03.2020 tarihinde TOBB’a gönderilmiş olup TOBB Genel Sekreterliği tarafından da 01.04.2020 tarihinde ilgili tüm odalara duyurusu yapılmıştır. Bakanlık’ın bu düzenleme ile mevcut Covid-19 salgınının ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmeyi, sermaye şirketlerinin mali yapısının bozulması riskini ortadan kaldırmayı amaçladığı anlaşılmaktadır. Bakanlık yazısının tam metni, Bakanlık veya başka herhangi bir resmi kurum sitesinde yayınlanmamıştır.
BU DÜZENLEME BERABERİNDE NEYİ GETİRMEKTEDİR?
“28.11.2012 tarihli ve 28481 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Ticaret Bakanlığı Temsilcileri Hakkında Yönetmeliği'nin" 13/5 inci maddesine dayanılarak, kamunun iştiraki olan şirketler hariç olmak üzere, sermaye şirketlerinin 2019 yılı hesap dönemine ilişkin olarak bu yıl gerçekleştirilecek genel kurul toplantılarında gündeme alınacak nakit kâr payı dağıtımı kararlarında, “geçmiş yıl kârlarının dağıtıma konu edilmemesi, dağıtım tutarının 2019 yılı net dönem karının %25'ini aşmaması ve yönetim kuruluna kâr payı avansı dağıtımı yetkisi verilmemesi” hususları düzenlenmiştir.
AYRICA SÖZ KONUSU YÖNETMELİĞİN 13/5’İNCİ MADDESİNDE, “YAPILAN DENETİM SONUCUNDA VEYA HERHANGİ BİR SEBEPLE BAKANLIKÇA, ŞİRKET GENEL KURULUNDA GÖRÜŞÜLMESİ İSTENEN KONULARIN GÜNDEME KONULMASI ZORUNLUDUR.” DÜZENLEMESİNE YER VERİLMİŞTİR.
BAKANLIĞIN İLGİLİ YAZISI LİMİTED ŞİRKETLER İÇİN DE SONUÇ DOĞURACAKTIR.
TOBB Yazısı’nda dayanak olarak gösterilen Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Ticaret Bakanlığı Temsilcileri Hakkında Yönetmelik, anonim şirketlerin genel kurullarının usul ve esaslarını düzenlemektedir. Bu nedenle, Bakanlık yazısında belirtilen hususların limited şirketler açısından uygulanabilir olup olmadığı sorusuyla karşılaşılabilir. İlgili hüküm uyarınca Bakanlık’ın yetkisinin yalnızca anonim şirketler özelinde olduğu düşünülebilir. Ancak bu noktada 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (“TTK”) 617. maddesinin 3. Fıkrası göz önüne alınmalıdır. Bu fıkrada sayılan hükümlerin Limited şirketlere de kıyas yoluyla uygulanabileceği belirtilmiştir. Ayrıca, Bakanlık Yazısı’na yapılan atıfta “sermaye şirketleri” ifadesi kullanılmıştır. Anonim şirket/Limited şirket gibi bir ayrıma gidilmemiştir. Bu açıdan bakıldığında da Bakanlık Yazısı’nın Limited şirketlerde de uygulama alanı bulacağını söyleyebiliriz.
Bir anonim şirketin olağan genel kurul toplantısı sırasında kârın dağıtılıp dağıtılmayacağı hususunun görüşülmesi gerekmektedir. Yönetmelik’in 13. maddesinin 5. fıkrası ise “Yapılan denetim sonucunda veya herhangi bir sebeple Bakanlıkça, şirket genel kurulunda görüşülmesi istenen konuların gündeme konulması zorunludur.” hükmünü içermektedir. Bu hükme göre Bakanlık’ın anonim şirketlerin genel kurullarında gündeme madde ekletme yetkisi bulunmaktadır.
SERMAYE ŞİRKETLERİNİN KAR DAĞITIMINA İLİŞKİN BİR YASAKLAMA/SINIRLAMA GETİRİLMESİ GÜNCEL MEVZUATA GÖRE MÜMKÜN DEĞİLDİR.
TTK ve Yönetmelik, sermaye şirketlerinin elde ettikleri kârın dağıtımına karar vermesi hususunda herhangi bir sınırlama getirmemektedir. Hatta Ticaret Kanunu’nda kâr dağıtımı (finansal tablolara, yönetim kurulunun yıllık raporuna, yıllık kâr üzerinde tasarrufa, kâr payları ile kazanç paylarının belirlenmesine, yedek akçenin sermayeye veya dağıtılacak kâra katılması dâhil, kullanılmasına dair kararların alınması) genel kurulun devredilemez yetkileri olarak sayılmıştır.
Yani sermaye şirketlerinin genel kurullarının, şirketlerin kârlarını dağıtma noktasındaki iradesini etkileyecek herhangi bir sınırlama/yasaklama yapma yetkisi güncel mevzuat hükümlerine göre Bakanlık’a tanınmamıştır.
SÖZ KONUSU DUYURUNUN KAPSAMI:
Duyuru sermaye şirketlerinin 2019 yılı hesap dönemine ilişkin olarak bu yıl gerçekleştirilecek genel kurul toplantılarında gündeme alınacak nakit kâr payı dağıtımı kararlarında;
i. Geçmiş yıl kârlarının dağıtıma konu edilmemesi ve
ii. Dağıtım tutarının 2019 yılı net dönem kârının %25’ini aşmaması; bunun yanı sıra,
iii. Yönetim kuruluna kâr payı avansı dağıtımı yetkisi verilmemesi
Şeklinde belirlenmiştir.
Buna göre bu hususların gündeme alınarak görüşülmesi gerektiğinin kabulü gerekmektedir. Ancak açıklamış olduğumuz gibi kâr dağıtımı, genel kurulun devredilemez yetkilerinden olup bu konuda herhangi bir sınırlama /yasaklama söz konusu değildir. Bu nedenlerle duyuruda kapsama alınan hususların genel kurul gündemine eklenip görüşüldükten sonra pay sahiplerinin bu konularda olumlu ya da olumsuz oy verip vermemeleri gerektiğine dair herhangi bir düzenleme söz konusu değildir. Kısacası Bakanlık duyurusu, şirket genel kurullarının organ olarak kâr dağıtılması yönünde ortaya çıkacak iradelerini ortadan kaldırıcı nitelikte değildir.
Sermaye şirketlerinin Ticaret Bakanlığı duyurusunun kapsamına uygun hareket edip etmeme iradesi genel kurullarda oluşacaktır. Olası sorumluluklarının doğmaması açısından sermaye şirketlerinin, şirket pay sahipleri ve ortaklarının Ticaret Bakanlığı’nın duyurusu hakkında bilgilendirmeleri faydalı olacaktır.
TÜM BU NEDENLERLE GÖNDERİLEN YAZININ SERMAYE ŞİRKETİ GENEL KURULLARININ KÂR DAĞITIMINA İLİŞKİN KARARLARI ÜZERİNDE BAĞLAYICI BİR ETKİSİ OLMADIĞINI, ANCAK TAVSİYE NİTELİĞİNDE OLDUĞUNU KABUL ETMEK MÜMKÜNDÜR. BUNUNLA BİRLİKTE BAKANLIK’IN TALEP ETTİĞİ HUSUSUN HERHANGİ BİR OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISI SIRASINDA GÜNDEME EKLENEREK GÖRÜŞÜLMESİNİN ZORUNLU OLDUĞU SONUCUNA VARILACAĞI DA GÖZ ÖNÜNDE TUTULMALIDIR. AKSİ HALDE, BAKANLIK’IN YÖNETMELİK M.13/5 UYARINCA GÜNDEME MADDE EKLETME YETKİSİNİ KULLANMIŞ OLMASINA RAĞMEN BU MADDENİN GÜNDEME EKLENMEMESİ YÖNETMELİK’E AYKIRILIK TEŞKİL EDEBİLECEKTİR. KISACASI SÖZ KONUSU YÖNETMELİK, GETİRİLEN YÖNETMELİK HÜKÜMLERİNE AYKIRILIĞIN SONUÇLARINA DAİR SOMUT VE NET BİR DÜZENLEME İÇERMESE DE İLGİLİ HUSUSUN GÜNDEME EKLENMESİ VE OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISI SIRASINDA GÖRÜŞÜLMESİ GEREKTİĞİ DİKKATE ALINMALIDIR.
Özetlemek gerekirse, TTK 408/2-d uyarınca kar dağıtımı yetkisi genel kurullara verilmiştir ve bu yetki devredilemez bir yetkidir. Kâr payının belirlenmesi ve dağıtımı konusunda tek yetkili organ genel kuruldur. Bu yetkinin yönetim kuruluna dahi devredilmesi mümkün değildir. Uygulamada TTK 437 uyarınca yönetim kurulunun kârın ne kadarının dağıtılması gerektiğini genel kurula teklif edebileceği yönünde görüşler mevcut olmakla birlikte genel kurulun yönetim kurulunun kararına uyması gibi bir mecburiyeti yoktur, bu yetki devredilemez şekilde genel kurula tanınmıştır. Hatırlatmak gerekirse Limited şirketler için de benzer düzenlemeler geçerli olup söz konusu yeni düzenleme Limited şirketler için de sonuç doğurmaktadır.
Sermaye Piyasası Kanunu’na göre de halka açık ortaklıklar, kârlarını genel kurulları tarafından belirlenecek kâr dağıtım politikaları çerçevesinde ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak dağıtırlar. Yani hem TTK hem de SPK boyutu ile kanun düzeyinde kar dağıtımı yetkisi esas olarak genel kurullara bırakılmıştır. Bilindiği üzere normlar hiyerarşisinde kanunlar yönetmeliğin üzerindedir ve yönetmelikler kanunla tanınan yetkileri sınırlayamazlar. Dolayısıyla da söz konusu yönetmelik düzenlemesi ile kanunun verdiği yetki sınırlandırılamaz.
DUYURUYA AYKIRI OLARAK ALINAN GENEL KURUL KARARLARININ DURUMU
Bu bilgiler ışığında duyuruya aykırı olarak alınmış genel kurulu kararlarına gelince bu genel kuruluna karşı açılabilecek olası davalar söz konusu olabilir. Duyurunun asıl amacını oluşturan olası ekonomik gelişmelerin açılabilecek bu olası davalarda göz önünde tutulması muhtemeldir. TTK 445, genel kurul kararlarına karşı açılabilecek iptal davasını düzenleyen bir hükümdür. Buna göre:
I – İptal sebepler
MADDE 445– (1) 446’ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.
Düzenlemeye/duyuruya aykırı genel kurul kararının TTK m.445 vd. hükümleri açısından iptali; özellikle de kamu düzenine aykırılığın değerlendirilmesi halinde söz konusu olabilir. Ayrıca, TTK m.447/c bendi hükmü çerçevesinde ilgili genel kurul kararının anonim şirketin temel yapısını bozduğu veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı genel kurul kararlarının batıl olduğu ileri sürülerek bir tespit davası açılması da olasılık dahilinde olabilir.
MADDE 447
(1) Genel kurulun, özellikle;
a) Pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran,
b) Pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran,
c) Anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan,
kararları batıldır.
Karşılaşılması muhtemel bir diğer olasılık, TTK m.32 hükmüne göre tescil edilecek hususun kamu düzenine aykırı olmaması şartı aranmasıdır. Bakanlık duyurusunun kamu düzeni açısından değerlendirilmesi ve duyuru kapsamının Bakanlığa bu yetkiyi verdiği düşüncesi ile ticaret sicil müdürlüğü tarafından ilgili genel kurulun kâr dağıtım kararının tescil talebinin kamu düzenine aykırı bulunarak reddedilmesi durumuyla karşılaşılabilir. Bu ihtimalde ilgililer, TTK 32/4 hükmüne göre geçici tescil talebinde bulunabilirler. Tescil talebinin doğrudan reddedilmesi ihtimalinde ilgililer ticaret sicil müdürlüklerinin tescil talebini reddeden kararları karşısında TTK m.34 hükmüne göre sicilin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine başvurabileceklerdir.
Tüm bunlar göz önünde tutulduğunda bakanlığın belirlediği %25’lik kar payı dağıtımı oranının ekonomi üzerindeki olumsuz etkileri azaltmaya, şirketlerin öz kaynaklarını korumaya yönelik bir düzenleme olduğu kabul edilebilir ancak bu düzenleme aynı zamanda yasal açıdan bir tartışma zemini teşkil etmektedir. Pek çok olasılığı ve kafa karışıklığını ortaya çıkarabilecek bu düzenlemenin aydınlatılabilmesi bir ihtiyaç olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla bu korona virüs salgın günlerinde ekonomi üzerinde alınan bu gibi tedbirlerin hukukçular tarafından da açıklanması, sermaye şirketi olan mükelleflerin bilgilendirilmesi, sermaye şirketlerinin şirket genel kurullarının iradelerinde olan kâr dağıtımı dahil alınacak kararlarda pay sahiplerinin ve ortaklarının aydınlatılabilmesi ayrı bir önem taşımaktadır.
HİZMETLERİMİZ VE İLETİŞİM
Kocaeli-Gebze avukatı olarak koronavirüs salgınında alınan ekonomik tedbirler,getirilen düzenlemeler hakkında müvekkillerimize hizmet sunmaktayız.
Daha detaylı bilgi edinmek için İstanbul'un Adalar, Arnavutköy, Ataşehir, Avcılar, Bağcılar, Bahçelievler, Bakırköy, Başakşehir, Bayrampaşa, Beşiktaş, Beylikdüzü, Beyoğlu, Büyükçekmece, Beykoz, Çatalca, Çekmeköy, Esenler, Esenyurt, Eyüp, Fatih, Gaziosmanpaşa, Güngören, Kadıköy, Kağıthane, Kartal, Küçükçekmece, Maltepe, Pendik, Sancaktepe, Sarıyer, Silivri, Sultanbeyli, Sultangazi, Şile, Şişli, Tuzla, Ümraniye, Üsküdar, Zeytinburnu ilçelerinde ve Kocaeli'nde avukatlık ve danışmanlık hizmeti veren Polatoğlu Hukuk Bürosu’nu ziyaret edebilir veya iletişim bölümünden bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Sitemizde yer alan tüm makaleler ve bilgilerin izinsiz çoğaltılması, paylaşılması yasaktır. Sitemizde yer alan tüm makalelerin ve yazıların tüm hakları Polatoğlu Hukuk Bürosuna aittir.