KOCAELİ-İZMİT-89 İHBARNAMESİ USULÜ (İCRA AVUKATI)

KOCAELİ-İZMİT-89 İHBARNAMESİ USULÜ (İCRA AVUKATI)

               İcra hukuku sadece alacaklı borçlu arasında gerçekleşen bir hukuk dalı olmayıp aynı zamanda bazı ilgililer de bulunmaktadır. Bu ilgililer takibin çeşitli aşamalarında karşımıza çıkmaktadır. Örneğin alacaklı alacağına kavuşmak için borçlunun alacaklı olduğu kişiye uygulamada 89 davetiyesi denilen bir prosedür işletilerek alacağına kavuşmaya çalışmaktadır.

               89 davetiyesi bu bakımdan İcra İflas Kanunu’nun 89. Maddesinde düzenlenen borçlunun alacaklı olduğu durumlarda alacaklının bu kişilere tebliğ de bulundurmasını düzenlemiştir.

               İlk olarak ilgili konu anlatılacak olup ardından konunun kaynağı olan kanun maddesi gösterilecektir.

               89 ihbarnamesi borçlunun üçüncü şahıslarda olan alacaklı ile alakalıdır. Bu kapsamda borçlunun kiraladığı evinin kiracısına da bu kapsamda 89 ihbarnamesi gönderilerek kiralarını icra dairesine ödemesi söylenebilir. Aynı zamanda uygulamada en çok karşılaşılan konu ise borçluların bankalarda olan alacakları üzerinedir. Bu kapsamda bankalara 89/1 çerçevesinde ihbarname gönderilir. Bankaların merkezine yapılan bir ihbarname tüm şubelerini kapsayacak şekilde yapılmaktadır. Bu ihbarname neticesinde bankaların üç seçeneği bulunmaktadır. Eğer para varsa para var diyerek icra dairesine ödeme yapabilir. Eğer para yoksa yok diyebilir. Diğer bir seçenek ise bankanın hiç cevap vermemesi durumudur.

               Bankanın hiç cevap vermemesi durumunda ikinci 89 ihbarnamesi gönderilmesi gerekir. Bu durumda da bankanın yine üç seçeneği bulunmaktadır. Borçlunun bankada mevduatı varsa icra dairesine ödeme yapabilir, yoksa mevduatı yoktur diyebilir. Son seçeneği ise cevap vermemesidir.

               Bankanın ikinci 89 ihbarnamesine de cevap vermemesi durumunda üçüncü ihbarname gönderilir. Bu gönderilen ihbarnameye de cevap verilmezse 15 gün içinde bankanın menfi tespit davası açması gerekir. Açtığı menfit tespit davasını da toplam 20 gün içinde icra dairesine bildirilmesi gerekir. Eğer bunu yapmazsa banka alacaklının borçluya karşı açmış olduğu takibi ödemek durumunda kalabilir.

               İhbarnameler gönderilirken karşı tarafın cevap verme masrafı da alacaklıdan alınması gerekir.

Madde 89 – (Değişik: 18/2/1965-538/49 md.) Hamiline ait olmıyan veya cirosu kabil bir senetle müstenit bulunmıyan alacak veya sair bir talep hakkı veya borçlunun üçüncü şahıs elindeki taşınır bir malı haczedilirse icra memuru; borçlu olan hakiki veya hükmi şahsa bundan böyle borcunu ancak icra dairesine ödiyebileceğini ve takip borçlusuna yapılan ödemenin muteber olmadığını veya malı elinde bulunduran üçüncü şahsa bundan böyle taşınır malı ancak icra dairesine teslim edebileceğini, malı takip borçlusuna vermemesini, aksi takdirde malın bedelini icra dairesine ödemek zorunda kalacağını bildirir (Haciz ihbarnamesi).Bu haciz ihbarnamesinde, ayrıca 2, 3 ve 4 üncü fıkra hükümleri de üçüncü şahsa bildirilir

Üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borç ödenmiş veya mal istihlak edilmiş veya kusuru olmaksızın telef olmuş veya malın borçluya ait olmadığı veya malın kendisine rehnedilmiş olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise, keyfiyeti, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü olarak bildirmeye mecburdur.

(Değişik üçüncü fıkra: 17/7/2003-4949/22 md.) Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur. Bu süre içinde 106 ncı maddede belirtilen süreler işlemez. Bu davada üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur. Üçüncü şahıs açtığı bu davayı kaybederse, mahkemece, dava konusu şeyin yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere bir tazminata mahkûm edilir. Bu fıkraya göre açılacak menfi tespit davaları maktu harca tabidir

Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338 inci maddenin 1 inci fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahküm edilmesini istiyebilir. İcra mahkemesi, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.

Üçüncü şahıs, kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde haciz ihbarnamesine itiraz etmediği takdirde 65 inci madde hükmü uygulanır. (Değişik son cümle: 17/7/2003-4949/22 md.) Her hâlde üçüncü şahıs, borçlu ile kötü niyetli alacaklıya karşı dava açarak ödemek zorunda kaldığı paranın veya teslim ettiği malın iadesini isteyebilir.

Malın teslimi mümkün olmazsa, alacaklı icra mahkemesine müracaatla değerini üçüncü şahsa ödetmek hakkını haizdir.

(Değişik yedinci fıkra: 2/7/2012-6352/18 md.) Haciz ihbarnamesi, borçlunun hak ve alacaklarının bulunabileceği bir tüzel kişinin veya müessesenin şubesine veya tüm şubelerini kapsayacak şekilde merkezine tebliğ edilir. Haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği merkez, tüm şubeleri veya birimlerini kapsayacak şekilde beyanda bulunmakla yükümlüdür.

Üçüncü şahsın beyanı hiçbir harc ve resme tabi değildir.

Bu madde hükmü,memuriyeti hasebiyle hakikate muhalif beyanda bulunan memurlar hakkında da uygulanır.

Yargıtay Kararı çerçevesinde ise alacaklının üçüncü kişiden alındığında borçluya 103 davetiyesi gönderilmesine gerek yoktur.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi E. 2018/3587 K. 2018/8121 T. 17.9.2018 tarihli kararında:

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

KARAR : Alacaklının icra mahkemesine başvurunda, haciz ihbarnamesi gönderilen üçüncü kişi Garanti Bankası ... Şubesi tarafından icra dosyasına gönderilen paranın kendilerine ödenmesi talebinin icra müdürlüğünün 26.10.2015 tarihli kararı ile öncelikle borçluya 103 davetiyesi tebliğ edilmesi gerektiği gerekçesi ile reddedildiğini ileri sürerek memur işleminin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür.

İİK'nun 102. maddesi uyarınca menkul malların mahallinde fiilen haczine dair haciz tutanağı borçlunun gıyabında düzenlenmiş ise aynı Kanun'un 103. maddesi uyarınca diyeceklerini bildirilmesi için borçluya tebligat çıkarılması gerekir.

Somut olayda, alacaklının talebi üzerine üçüncü kişi Garanti Bankası ... Şubesi'ne gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesi gereği üçüncü kişi tarafından dosyaya yatırılan paranın alacaklıya ödenmesi için borçluya 103 davetiyesi tebliğine gerek bulunmamaktadır.

O halde, mahkemece şikayetin kabulüyle 26.10.2015 tarihli müdürlük kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

İLETİŞİM

Kocaeli-İzmit’te bulunan Polatoğlu Hukuk Bürosu olarak:

-Takip talebinin istenmesi

-Ödeme emrinin tebliğinin takibi

-Haciz işlemlerinin yapılması

-89 davetiyesinin takibi

-Menfi tespit davasının açılması ve takibi

-Ödeme emrine itiraz edilmesi

-İstirdat davasının açılması ve takibi

-İstihkak davasının açılması ve takibi

-Hacze iştirak usulünün takibi

-Paraya çevirme işlemlerinin yapılması

gibi işlemlerinin yapılması uzman kadromuzla yapılmaktadır. Kocaeli-İzmit’te ve Türkiye’de müvekkillerimize icra hukuku konusunda hizmet sunmaktayız. Daha detaylı bilgi almak için iletişim bölümümüzden bizimle irtibata geçebilirsiniz.